Kategoriler

7 Kasım 2014 Cuma

Bir Şehir Hikayesi; Sister Carrie

Theodore Dreiser'ın insan içgüdülerine bolca göndermeler yaptığı, Realist akımın önemli eserlerinden biri olan Sister Carrie (Kızkardeşim Carrie) yükselme hırsı ve idealize edilmiş bir lüks yaşam kavramlarıyla dönemin içinde bulunduğu kayıtsız ve yozlaşmış topluma bolca eleştirilerde bulunuyor.
Etik değerlerin düşüşü Carrie ile tasvir edilse de, romandaki her bir karakter aslında, toplumun yozlaşmış kültürünü temsil ediyor. Materyalist yaklaşımlar eleştirilirken, karşımıza "yalnızlık" kaçınılmaz bir son olarak çıkıyor
Realist akımın bir parçası olarak Dreiser, subjektif bir dil kullanmaya çalışıyor, toplum eleştirisi kitabın tamamına hükmetmiş durumda. Tesadüflerin romanda karşınıza çıkmasını ise, insanların aldıkları kararlarda, kendi içgüdüleri ile savaş halinde bulunmalarına rağmen, toplumun onları o yönde karar almalarındaki payına yaptığı eleştirilerden kaynaklandığını söyleyebiliriz.

Naturalist akımı, Realizm'den ayrı düşünemeyeceğimizi ele alırsak, Dreiser'ın yer yer insan içgüdülerine göndermeler yapmasını ve bu içgüdüleri benzetmelere dayandırması kaçınılmaz gibi duruyor. Aynı zamanda Naturalizm'de çevrenin etkilerini belirli bir kayıtsızlıkla okuyuculara sunması Sister Carrie'de karşımıza çıkıyor.

Romanın en son size soracağı soru ise; " Şimdi de böyle şeyler hiç olmuyor mu? "

Keyifli okumalar


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder