Kategoriler

4 Nisan 2013 Perşembe

" Bir Kitap Okudum ve Hayatım Değişti " ; The Feminine Mystique

" Erkek düşmanlığı " olarak aptal kutusundan hayatımıza taşan bir ideolojiydi aslında feminizm. Kadının ikinci sınıf olarak görülmemesi adına, doğuştan kazanılan haklar için yapılan bu kutsal mücadeleyi böyle tanımlamak beni gerçekten bezdiriyor.
İşte tam bu bunalmışlığın arasında bir kitap düşüveriyor önüme, The Feminine Mystique, Betty Friedan'ın 1963'te yayınlanan, kendi dönemini sarsan bir kitap tabir-i caizse. Kadınlara biçilmiş rollere karşı çıkan ve bu yaftalanmalara karşı durabilen bir kitap.
O zamanlarda Times dergisi Amerikan Kadınları hakkında yazı yazıyor ve dönemin en mutlu kadınlarının onlar olduğunu ve mutlu olmak için her şeye sahip olduklarını yazıyor. Ama bir sorun var diyor Betty Friedan, " bir dakika her şey öyle değil ki" diyor ve başlıyor çalışmalarına, ev kadınlarını merkeze koyuyor, roller ve istekler arasındaki uyuşmazlıklar çerçevesinde onların mutsuzluklarını dinliyor. Ortaya böylesine güzel bir kitap çıkıyor.
Ben kitabı anlatmak istemiyorum, kitaplardan çıkacak her şey kişiye özel olduğunu düşünüyorum. Ana tema çıkarmaya da davet etmiyorum :)
Çok etkileyici bir kitap, o Rosenbergler'in olduğu herkesin birer paranoya halinde olup, başkaldırışların asla ifade edilemediği o korku salgını olan günlerden bahsettiğini anımsamak kitaba başlarken sizlere iyi bir önbilgi olacaktır.